Yalan ölümlüdür yalancılar gibi ve hemen unutulur. Doğru ise toprağa düşse dahi ebediyen yeşerir ve hep yeni jenerasyonları besler…
|
Yukarıda Komutan
Rossel’in, bizim Atatürk’ün askerleri için de mükemmel biçilmiş bir ifadesini
okudunuz. Atatürk’ün askeri olduklarını haykırıp ant içerek mezun olan
Teğmenlerin, ileride en azından yapay menfaatleri dışlamış, onur ve erdem
değeri yüksek Komutan Rossel çizgisinde birer Komutan olacaklarına inandığım
için, bu alıntıyla anımsatıyorum. Bu genç Teğmenlere hitaben, her şeyin gönüllerince
olmasını bütün kalbimle diliyorum. Dimdik ayakta kalarak ve çevrelerindeki
zırvalara kulaklarını tıkayarak yollarına azimle devam etmelerini de gönlümle
niyaz ediyorum. Hiç unutmasınlar ki gelecek, anavatanlarına sahip ve milli
müktesebatlarını koruyanların olacaktır.
Suriye’de
meydana gelen karışıklık, sistematik bir şekilde BOP Projesinin devamı olarak,
sınırların değişeceği bağlamında devam ediyor. Öyle ki Rusya’nın başına
sardıkları Ukrayna desteğinin inatla sürdürülmesinin ana nedeni de budur. Ve bu
nedenle de Rusya’nın Suriye’de planlanan senaryolara müdahil olmaması, şimdilik
başarıyla sağlandı.
Yalnız
nereden bakılırsa bakılsın, bilumum çapulcuyla oluşturulmak istenen şaibeli
yüksek hedefler, hele de bugünkü çağdaş dönemde asla elde edilemez. Tarihi,
entrika ve sahtekarlıklarla dolu Latin Batıda bile benzer durumlar, tarihte çok
maliyetli ve beklenmedik sonuçlar yaratmıştır. Çünkü yalan ve entrika, kaynağı
insan olduğu için, hiçbir zaman istenen karşılığını bulamamıştır.
Nitekim şimdi de İmralı’yla diyalog öneren Cumhur ittifakı, Kürt meselesini milli ve tam bağımsız ve milli bir varyasyonda sonuçlandıramayacak olduğu için taraflara güven vermediğinden, akim kalmak zorundadır. Bağlamında binlerce yetişkin insan ve çocuk katili Öcalan ile neredeyse affı da uygulanacak bir çözüme gidilmesi, ileride hukuki ve de tarihi koca bir kara leke olarak anılacaktır.
Gürcistan
ve Güney Kore’de emperyalist parmaklı pandomimalar yeni Ukraynalar yaratacağa
benziyor. Şayet bu da gerçekleşirse esas pandomima işte ondan sonra kopacaktır.
USA materyalist emellerine tek başına ulaşamayacağından kendine ekstra sağcı
veya faşist yandaşlar yaratmak zorundadır. Bu durum bilhassa da üçüncü dünyada,
yeni devlet birlikleri oluşturmak demektir.
İşte
sadece bu neden bile, artık çizgiyi aşan emperyalist USA’nın, muhtemelen de ilk
önce, en ağır faturayı ödemek zorunda kalacağını göstermektedir. Böyle bir
tahsilat da artık yeni bir Dünya savaşıyla mı olur, fazla önem taşımayacaktır.
Çünkü olan olacak, neticede bir hayli kan akacaktır. Ve geriye kalanlarda salt
enkazı kaldırmaya, vakit geçirmeden başlayacaklardır. Dünya bir karadeliğe
düşmediğine göre, 10 milyar insanın hepsinin birden telef olmasına imkân
yoktur. Elbette geriye kalanlar yeni bir dünya yaşamına başlamak üzere, tarihin
ilk dönemlerinde olduğu üzere, Homosaphien Klanları gibi yine bir araya gelmek
zorunda kalacaklardır.
Ama
bu defa kütüphaneleriyle bilinçli ve savaş acılarıyla deneyimli olarak. Yalnız
aynı bağlamda uhrevi inançlardan yardım arayan dincilerin inançları, salt
okültik kavramlar olarak yazılacaklardır. Bakın mesela USA, Ortadoğu’da yer
kapma hazırlığını, ordusunu bile kullanmadan boşuna mı İsrail’e yaptırıyor.
Suriye’de ise gelişen değişimde, bizi en fazla ilgilendiren, dış siyaset ve
yurt meselelerinde yetersizliği artık tahammül sınırlarını da aşmış Hükümet
becerisizliğinin, Suriye’yi bize, birde müktesebat meselesi haline
getirebilecek olduğudur. Bu nedenle da en başta CHP olmak üzere bütün milli
muhalefetin, dört göz ve kulakla bu konuya odaklanması gerekiyor. O halde
proaktif bir siyaset kaçınılamaz hale gelmiş olacaktır.
Geçen günlerde Seferihisar’da
oturduğumuz bölgede, iki aile arasında çıkan müsademede, bir sivil polisinde
öldürülmesi çok can sıkıcıydı. Gerçi silahlı bir müsademeye büyük bir
düşüncesizlikle sivil polislerin yollanması, siviller karşı tarafın elemanlarıyla
karıştırılınca ateş altında kaldılar, bir ölü, bir de yaralı verdiler
sanıyorum. Gerçi suçlu olduğunu sandıkları kişinin bize yaklaşık 200-300 metre
uzaktaki otomobil satış ofisini, çevre komşuları tahrip ederek tanınmaz hale
getirdiler; ama üzücü olan genç polisin pisi pisine hayatını kaybetmesiydi.
Herhalde kızgın vatandaşlar da bu durumu protesto etmişlerdi. Bir de çocuğu
olan genç adama, rahmetler olsun.
1-Suriye’de,
Rus desteği biten Esad devrinin sona ermesi ve yeni bir dönemin başlayacak
olması yeni sorunları da şüphesiz beraberinde oluşturmaktadır. Dolayısıyla
yakın günler, bir hayli karışık olan Suriye’nin yeni durumu, Türkiye’de
oluşacak siyasi tabloyu da boyamaya başlayacaktır. Çünkü, BOP bağlamında BAAS dönemi
bitirildi, şimdi sırada Türkiye’mizdeki Saray rejimi var artık. Üniter Suriye
bir kabile Devleti olmadığı için elbette gereğini yapacaktır. Hele HTŞ bir
ihtilal örgütüyse, ki öyle olduğunu düşünüyorum, nasıl olsa arkadan bir çağdaş
devrim gelecektir. Çünkü ana mesele, tek adamsız; ama yabancı kökenli
örgütlerden arınmış ve tek meclisli bir Devletin kurulmasıdır.
2-Birde
ikinci olası bir senaryoyu da yazıyorum. Tarihi Suriye Devletini de nihayet USA
ve diğerleri olan emperyalist Mafyanın milli Suriye itilaf güçleri yaftalı BOP
Lejyonerleri çapulcularına, mermi bile atmadan teslim ettiniz, şimdi alın
eserinizin hayrını görün artık. Bundan sonra size Suriyeli denir mi artık,
şimdilik o da bilinmiyor. Eskiden bir anavatan Devletiniz ve Suriye vatandaşı
kimliğiniz vardı. Gerçi tek adam rejiminden kurtuldunuz, yalnız en azından bölünmüş
emperyalist sömürgesi değildiniz ve maalesef sizin de içinize ekilen BOP
tohumları, sizi de parçalı bir sömürgeye dönüştürdü sonunda. Bunu da sakın
aklınızdan çıkarmayın. Yalnız size yapılan bizim de başımıza gelebileceği için,
bizim de Suriye örneğini çok ayrıntılı değerlendirmemiz gerekiyor kardeşler.
Çünkü ‘Ortadoğu’ya sahip olan Dünyaya sahip olur’ tarihsel ifadesi, laf olsun
diye söylenmemiştir. İnşallah siz bu senaryoyu yaşamazsınız. Aman dikkatli
olun.
Yalnız
her şey aynada görünür hale gelmeden, Türk askeri Suriye’yi asla terk
etmemelidir. Bize gelince, bundan sonra Türkiye Cumhuriyeti, şayet BOP oyununu
kendi müktesebat senaryosuyla birleştiremezse, çok daha kaotik bir duruma
girecek demektir. Yani Atatürk dehası ve İnönü vefasıyla, ikinci Dünya
savaşından kurtulduğumuz gibi, Saray rejiminden arınmış bir milli Meclisle aynı
yolda kalırsak ancak, bu badireden de kurtulmuş, milli müktesebatımızı korumuş
ve BOP sahnesine de figüran olmamış oluruz.
Zira
yakın çevremizde BOP emperyalist projesiyle bir şekilde ilişki kuranların
zamanı gelince uçaklarıyla bile telef edildiklerini veya edilecek olduklarını
asla unutmamalıyız. Çünkü tarih telef edilen entrikacılarla doludur. Ayrıca BOP
projesi baş emperyalistinin Ortadoğu Devletlerinde neden Senato istemediğini de
daha açık anlamış oluruz. Hal bu olunca, yani, mekânını mezarına dönüştüren tek
canlı olan insan, Dünya egemenliğini de ele geçirmeye kalkınca, tarihin bütün
benzer durumlarında olduğu gibi, bir Cihan harbi kaçınılmaz olur. Yalnız bu
defa herkes elindekini ortaya dökerse, bu son savaş eskilerine rahmet okutacaktır.
Tam da sevgili Atatürk’ün doğrulup kapımızı gümbür gümbür çaldığı günlerde,
aman aklımızı biran evvel başımıza toplayalım.
Dünya’nın bütün ezilenleri ve
barışseverlerinin, yeni yılda gönüllerindeki özlemlerin gerçekleşmesini, en samimi
temennilerimle diliyorum…
Serendip
Altındal
Özün Kişiliğinin Aynasıdır
(Eski makaleler)
serendipaltindal02.blogspot.com