Slav olmayan
Ukraynalılar ve NATO çevresi, Rusların biyolojik silah kullanarak soykırım yaptığını
iddia ediyorlar. Ne varki Ruslar şayet bunu yapmış olsaydılar iş bu kadar
uzarmıydı. İşte bunu da söylemiyor veya görmezden geldiklerini de açıkça ortaya
koyuyorlar.
Türkiye’miz BOP
çerçevesinde Erdoğan’la kurgulanmışken, Macaristan’ında Orban’la kurgulanarak oligarşik
bir yapıya getirilmesi. AB ve USA bloğundaki başka Devletlerin de aynı erekle sıraya
sokulduğunu gösteriyor. Yalnız burada dikkat edilmesi gereken, sonu gelmekte
olan ömrünü uzatmak için oligarşik desteklere ihtiyacı olan USA liderliğindeki
Batı emperyalizmi, Putini destekleyen Orban ile Doğu emperyalizmi doğrultusunda
bir ittifak yapıldığını da gündeme getiriyor. Rusya liderliğindeki Asya Birliği,
Batılı emperyalizmi kendi silahıyla vurmak istiyor herhalde, ki neden olmasın.
Hızla yaklaşan
Genel seçimlerde millet ittifakının önderi CHP ve diğer ittifak ortaklarının
bazı vekillerinin, Diyanet Akademisi yasasına onay vererek laik sisteme engel
olmaya varan tezahürleri, yine de millet ittifakının AKP İktidarını tasfiye
etmesine engel olmayacaktır.
Çünkü bugün
odaklanmak zorunda olunan tek konu, AKP’nin tekadam yönetimine son vermektir. Diğer
taşlarınsa, milli ittifakın oluşturduğu yeni Hükümetin, kendi iradesiyle başbaşa
kaldığında, birer birer yerlerine oturtulacağını bilmek için de alim olmamız
gerekmiyor.
Atatürk’ten
sonra bütün müktesep varlık değerleri teker teker yok edilmiş, bugünse Ortaçağ metafizik
çöplüğünü sembolize eden bir İktidar tarafından, ki koca Türkiye Cumhuriyeti
skolastik bir dönemin karşı evrimi içinde, bütün vatandaşları bile neredeyse
suni beslenmeye muhtaç hale getirilmiştir. Böyle bir durumda dahi Devletin
başında oturanlar asal mevcudiyet nedenlerini bile unutup afaki, içiboş atıp
tutmalarla kalan günlerini geçirmeye hele de utanmadan hala vatandaşlarını
kafaya almaya çalışıyorlar. Ki bütün bunlar, bakınca da artık sözün bittiği
noktada olduğumuzu ortaya koyuyor.
Evrensel
parazitizmin öncüsü USA’nın yıllarca gözüne kestirdiği her ülkede uyguladığı
yöntemlerle, ülkeler ve kitleler telef edilmişken, neticesinde Irak’ta, Libya’da,
Suriye’de yaptıkları yeni dönem kırımları bile unutulduda mı; şimdi de Ukrayna’nın
Bucha bölgesinde Rusya’nın kendi emperyal metotlarını uyguladığı düşünülüyor. Şayet
Rusya kendileri gibi kırım yapmış olsaydı, acaba Ukrayna kalırmıydı bugün
Dünyada. Eğri otursanız bile en azından doğru konuşmalısınız ki sizi de
dinleyenler olsun.
Aşağıdaki felsefi
yapıyla özdeş kimi gösterebilirsiniz veya size de tanıdık gelecek -ki kendisine
asla bir Devlet ya da toplum sorumluluğu verilemeyecek - böylesi bir felsefi insan
olgusu size kimi anımsatıyor. Tabi bu işin felsefi yanı, oysa böylesi apriori
edilgen özdek bir yapının nasıl bir ruhsal erezyona uğrayarak anomali gösterdiğini
ise bir uzmana sormak gerekir. Bense güçlendirilmiş Meclis ile millet ittifakının,
yapılacak gerekli revizyonlarla yine, Cumhuriyetin kuruluşunda olduğu gibi yeni
bir Ulusal İttifaka dönüşeceğine olan inancımı asla kaybetmiyorum.
§ BİRİCİK (Osmanlıca. Yegâne, Fr. Unique)
Her varlığı başkalarından ayıran ve biricik sayan öğretilerin ortaya attığı
özellik, başkaca bir benzeri bulunamayacak olan. Alman düşünürü Max Stirner
(1806-1856)’in Biricik insan ve özelgesi adlı yapıtında ileri sürdüğüne göre,
bu dünya benim malımdır. Ben Biricik’im ve beni benden başka hiçbir şey
ilgilendirmez. Bildiğim tek iş benim işimdir. Sadece benim olan bu dünyada
sadece benim işimi, iyilikle ya da kötülükle niteleyemezsiniz. Çünkü işim
demek, ben demek’im. Bense ne iyi ne de kötüyüm, olduğum gibi de biricik bir
insanım. Alman düşünürü Gottfired Wilhelm Leibniz (1646-1717) de, bir başka
açıdan, evrende hiçbir özdeşi bulunamayacağını ileri sürmekle Biricikçi sayılır.
Leibniz’in bu kanısı Özdeşlik ilkesinde belirtilmiştir. Özdeşlik ilkesine göre
bir şey kendisinin aynısıdır ve başka da hiçbir şeyle aynı olamaz. (Felsefe
Sözlüğü – O. Hançerlioğlu)
20 yıllık
AKP İktidarı döneminde Türk işçiliği ve malzemesiyle tamamına yakını Türkiye’de
yapılan yabancı menşeli ürünlere hep Dolar veya Avro ödedik, ki hala da
ödüyoruz ve kendimiz imal ettiğimiz halde sadece bizim borcumuz katlandı.
İnşallah AKP den sonra yapılacak ilk iş, önce içinde olduğumuz kaostan
kurtulmak, sırasıyla da kendi işçimiz ve malzemesi bizim olan imalatımızla
yabancılara her türlü ve kaliteli Türk malını kendi imalatlarından ucuza; ama kendi
paralarıyla satıp, borçlarımızdan da kurtulmak olacaktır. Sonra da artık Türk
Lirasına dönerek kendi paramızla iç ve dış ticaretimizi yaparak kendi paramızı evrensel
piyasada stabilize etmemiz sağlanacaktır.
Azı sahiplenip
çoğunluğu yok sayan, Vatan ve vatandaş etiğine ve erdemine aykırı olan ahvalinin
farkında olmayan Bahçeli, tayfasını her doğruyu söyleyene saldırtıyor da ne
oluyor. Ne zamana kadar yapacaklar bu saldırılarını. Yine hepsi derdest edilip,
çakma MHP’li olarak iğfal ettikleri tıfılların da ışıkları söndürülünceye kadar
mı? Yakın geçmişte bunları yaşamadıız mı? O halde akıllanın MHP li olduğunu
sanan gençler, akıllı olunda ciğeri beş para etmez bazı menfaat düşkünü ağabey
pozörlerinizin tufasına gelip istikballerinizi karartmayın. Dikkatli olun da
Türk’üz doğruyuz derken oyuna gelip, bu kafayla yakında gerçek Türk milletinin topuklarının
altında kalmayın.
Serendip Altındal
Özün Kişiliğinin Aynasıdır (Eski
makaleler)
serendipaltindal02.blogspot.com