Hepsi silindi gittiler ve yenileri de gitmeye devam edecekler. Çünkü bu gerçek bütün canlılar ve maddelerin kaderiyken, siyasileri ayrı tutmak nasıl mümkün olabilir ki. Yalnız, sayılan ve ebediyete kadar da manen yaşatılacak olanlara sadece, Ulus ve Devlet lideri denilir. Tıpkı Atatürk gibi ve böyle bir diğer gerçeğe daha iman ediyorsak.
Deliliğin melodramı olabilir; ama ne var ki Saray da bunun opereti
oynanıyor aslında. Nasıl mı? Hırçın Karadeniz’in devamlı dövdüğü sahillerinde Zonguldak’ın
böylesi hareketli bir denizin hem de istinat duvarsız ve aynı bitişik
seviyesine, Sarayın tedaviye muhtaç inadına istinaden inşa edilen ve beşinci defa
denize süpürülen otoyolun, nasıl bir insan emeğine ve toplumsal bir gidere mal
olduğu, gerçekte bir güldürü opereti değil de nedir. Bunun yanında Don Kişot
bile daha ciddi kalırdı. Ki buna da ancak Karadeniz’in martıları güler.
TUİK Başkanı bile sonunda Sarayın absürt ve bitmez taleplerine isyan etti. Herhalde
diğer üst Bürokratlarda geleceklerini karanlık gördükleri için akıllanmaya
başladılar. Çünkü ve artık hepsi biliyor ki sorumluluklarını unutan bazı yandaş
Bürokratların da devran döndüğünde hesap vereceğini, Kılıçdaroğlu’nun da ifade
ettiği gibi anladılar. Hatta sonu belli olan genel seçimlerden önce vurgunlara
ortak ve yandaş para Babalarının ülkeyi terk edecekleri akıllılık olacağından, aynı
paraleldeki üst Bürokratların da kendi durumlarını iyice gözden geçirmeleri, kendi
menfaatlerine olacaktır şüphesiz. Ayrıca aynı durum bütün Parti ileri gelenlerini
de dört dörtlük ilgilendirmektedir.
Öyle ya, Hastane, şirket vs. gibi işletme sahibi zevat Bakan yapılmadı mı,
bu ülkede. Aynı bağlamda, Türkiye Cumhuriyeti’nin en saygın makamına Saray
misafiri yapılan bir zat ve yakını zevatın, bacak kadar bir çocuğu, genel
muhalefet Başkanına hakaret ettirecek kadar alçaltan bir mentalin, sadece
Türkiye’de değil; ama Dünyanın başka hiçbir yerinde ne izahı ne de kabulü
vardır. Ve böyle bir durumun olsa olsa ancak ruhsal tedavisi akla gelir.
Bu arada bölgenin karayolları konusunda İBB’yi suçlayan Bahçeli, yeni bir
zırvaya daha nokta koyarken, karayollarının hele de afet sorumluluğunun, Belediyeden
önce bir TC sorunu olduğunu bilmemesi bile sorumsuzluğunu arttırırken, kime ne
söyleyeceğinin artık farkında bile olmadığı ya da önemsemediği trajikomik
durumunun, bilincinde olabilmesi ise hiç beklenmemelidir.
Bir diğer gündemde ise Rusya Ukrayna’yı istila eder mi sorusuna cevap
aranırsa; bana göre Rusya’nın kendi göğsünde bir emperyalist çıbanı gibi büyüyen
Ukrayna’dan kurtulması, başta biz olmak üzere bütün AB ve Ortadoğu’yu da korkulu
rüya görmekten kurtarır.
Sonunda Erdoğan yapacağını yaptı ve yıllardır kullandığı Saray bitmesi çakma
gündemlere, kafalarda sağlığıyla ilgili sorular da yaratan, seviyesiz ve çocuksu
bir gündem daha ekleyerek tavan yaptı. Ne diyelim, millete Allah sabır ve sükûnet
yanında akıl fikir de versin. Aynı zamanda iyiyle doğruyu ve yanlışı
ayıramayan, dolayısıyla da insan olduğunun bile bilince olmadan ölenlerin acıklı
kaderini, Kâinatı yaratan hiçbir insan ve hatta hayvan kuluna nasip etmesin temennisiyle
bitirelim.
Aşağıya benim durumumda olanlara
faydası olur düşüncesiyle Savcılığa vermek zorunda kaldığım bir dilekçemim kopyasını
ekliyorum:
……… CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA
ŞİKÂYET EDEN : M. Serendip Altındal (…….)
ŞÜPHELİ : Adı, Soyadı ve Adresi tarafımdan
bilinmiyor.
SUÇ KONUSU : Siber suç
SUÇ TARİHİ : 27/01/2022.
AÇIKLAMA :
Her zaman e-mesaj yollayıp, aldığım
(serendipaltindal@gmail.com) hesabımın şifresinin yabancı bir kişi tarafından çalınıp
değiştirilmesiyle ne Google (gmail.com) hesabıma ve ne de
(serendipaltindal.blogspot.com) tanımlı ve kendi makalelerimden başka bir şey
ihtiva etmeyen ve 72.000 üzerinde okuru olan kişisel siteme girişim ve
çalışabilmem mümkün olmamaktadır. Ayrıca (Mrser0609) tanımlı çok izlenen
(yutoube) Kanalımın da isminin bırakılıp diğer bütün görselleriyle birlikte
silindiğini ve yerine benimle alakası olmayan yabancı görsellerin
yerleştirildiğini ve herhangi bir şekilde eski bilgilerime ulaşamadığımı da
esefle yaşamak zorunda kaldım.
Adeta vatandaşlığım bloke edilmişti sanki.
Bugün bir emekli yurttaş olarak yıllarca kullandığım İnternet adreslerim ve
bilgilerim uçup gitmişti. Makinemde yaptığım başka mail çalışmalarım da akim
kalınca, muhtemelen (IP) numaramın da
bloke edildiğini düşünmekteyim. Maalesef ve belki de başka bir
bilgisayarda yeni bir hesap açmaktan başka bir çarem olmadığını da öğrenmek
zorunda kaldım. Aslında bir bilişim uzmanı olduğum ve bilgisayarla uzun yıllar
yurt dışında da çalıştığım ve her şeyi de doğu yaptığımı iyi bildiğim halde bu
suç bana karşı işlenebiliyorsa sıradan vatandaşlara neler yapılmazdı. Demek ki
bu durum, Google gibi bir Dünya Şirketinin bile hesaplarımızı koruyamadığının
göstergesiydi. Ki bu husus Şirket adına da büyük bir güven kaybı oluşturur aslında.
DELİLLER : Sadece Muğla konumlu
yabancı bir adresten bağlanıldığını tespit edebildiğim mail hesabımda bilgi ve
görsellerim silindiğinden, ancak bilgisayar başında durumu açıklayabilir ve
birçok okuru olan bloğumun (72.000 üzerinde), içinde okuma/yazma eğitimleri de
mevcut olan (youtube) kanalımın da silinmesi, şikayet nedenimdir.
SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, kim
olduğunu ve ne amaçla bu suçu işlediğini bilmediğim şüphelinin cezalandırılması
ve (IP) adresim şayet bloke edilmişse durumun düzeltilmesi için gereğini,
saygılarımla arz ve talep ederim.
…/…/…
M. Serendip Altındal
İmza
Serendip
Altındal
Serendipaltindal02.blogspot.com